“CEHALET KADINDAN KORKAR” – SAVAŞ AŞÇI, “SON GÜN İSKENDERİYE” OYUNUNU YAZDI

  • 17.Apr.2025

“CEHALET KADINDAN KORKAR” – SAVAŞ AŞÇI, “SON GÜN İSKENDERİYE” OYUNUNU YAZDI

İktidarların en büyük kozu, halkın cahil kesimidir, desek çok yanlış olmayacağı düşüncesindeyim. Bunu her ülke, her iktidar için düşünebiliriz. Daha evrensel…

Güç sahipleri, manipülasyon ile cahil kitleleri kolayca harekete geçirerek istediğini yaptırabilir. Dünya üzerinde çok fazla örneği var bu durumun. Bunlardan bir tanesi de İskenderiye Kütüphanesinin yakılması hadisesidir.

Usta tiyatrocu, Oda Tiyatrosu’nun kurucusu Kaan Erkam’ın yazdığı oyunlardan bir tanesi daha… Rejisini Arman Yılmaz’ın yaptığı oyunu sahnede yaşatan Lara Karagöz. Dış ses ise Hakkı Ergök’e ait olan oyunun Kostüm Tasarımı Sefa Eraslan, Müziği Murat Büyükkarhanlı ile Hakan Erkam, Vokalini Dimaze Duruk, Ses-Efekt-Işık Tasarımı Tusem Karakaş tarafından üstlenilmiş.

Yorumdan önce dekor hakkında birkaç cümle yazmak doğru olacaktır. Işık ve parşömen detayları ile daha ilk andan itibaren atmosfer sizi içine çekip tiyatro salonu yerine mitolojik bir dönem ve mekânda olduğunuzu hissettiriyor.

“Cehalet kadından korkar” diyor oyundaki adıyla Hypatia. Bu cümleyi bilinen başka bir cümleyle birleştirirsek derindeki anlamı daha belirginleşir; “Cehaletin tek korkusu kadındır. Çünkü kadın öğrenirse çocuklarına da öğretir.” Öğrenen her kadın, kendi çocuğuna da öğreterek bilgiyi yayacaktır kuşkusuz. Kadınlar, bütün geri kalmış medeniyetlerde bu nedenle geri bırakılmaya çalışılmıştır. Çünkü; bilgi güçtür ve böyle bir silah kadınlara verilmemeli, diye düşünmüşler herhalde ataerkil toplumlar…

Elbette kadın ve bilgi bu tip toplumların en büyük düşmanıdır.

Lara Karagöz su gibi bir performans çıkarıyor, kusursuz. Yaşıyor, yaşatıyor…

Oyunda da bu tip eleştirileri, göndermeleri görüyoruz. İdeolojik, sosyolojik sorgulamaları çok olan bir oyun. Oyun yaklaşık yarım saat sürüyor ve bana göre tek olumsuz yanı da bu. On beş dakika daha olabilirmiş fakat işin tekniğini, niteliğini bilenlerden de daha iyi bilemeyiz elbette. Belki de olması gereken bu kadardır. Ama tadı damağımda kaldı, diyebilirim. Siyasi, ideolojik ve toplumsal eleştiriler Kaan Erkam’ın kaleminden alışık olduğumuz ve şahsen sevdiğim ögeler. Kendisinin yazıp da izleme fırsatı bulduğum oyunlar çoğunlukla böyle ve hemen hepsini beğenerek seyrettim.

Henüz izlemeyenler için güzel bir etkinlik seçeneği olacaktır…

 

SAVAŞ AŞÇI